Harbiye Açıkhava 2-3 Ekim tarihlerinde Mabel Matiz’i konuk etti.3 Ekim’deki konseri iple çektim tam bir yıl aradan sonra yine Harbiye’de Mabel Matiz’i dinleme şansına sahip olmak onun bir yıl içindeki gelişimine şahit olmak eşsiz bir duyguydu.
Geçtiğimiz yıl Harbiye’de izlediği Mabel ile bu yıl izlediğim Mabel arasında büyük fark vardı.Tek değişmeyen ise Mabel’in yazdıkları ve söyledikleriyle ruhumun ne kadar temizlendiği idi.
Bu adamın hep diyorum farklı bir enerjisi var dünyaya farklı bir amaç için gelmiş gibi onu anlamak ve anlatmak oldukça zor ama bir kere çözdünüz mü size çok şey kazandırıyor…
Geçen yıl Harbiye sahnesinde oldukça heyecanlı biraz korkan daha duygusal daha amatör bir Mabel vardı.O hali bile beni etkilemişti içinin güzelliğini şarkılarına yansıtan bu adam aradan geçen bir yıl sonunda yine Harbiye sahnesinde daha profesyonel ,heyecanını yenmiş dinleyici kitlesini daha çok yakalamış ve dahası daha da coşkulu ve enerjikti.
Ben hep damar dinleyeceğiz diye gittiğim konserin 4/3 nü oynayarak geçirdim.
İnanılmaz bir coşku vardı repertuarı o kadar güzel hazırlamış ki herkes kendine bir pay çıkardı bu konserde .
Şarkı geçişlerinde verdiği kısa eslerde nefessiz kaldığını dinleyicisiyle paylaşacak kadar samimi yapmacıktan uzak bir adam Mabel.
Bu konserde özellikle türkülere yer vermesi akıllıca düşünülmüş binlerce kişiyi elele kol kola halay çektirecek hale getiren bir hareket olmuş.
Orkestrası da aynı kendi gibi duygularını çaldıkları enstrümana yansıtan kalite müzisyenlerden oluşmuş.
Zaten bu Harbiye konserlerinin bir özelliği de şarkıcılardan çok kaliteli orkestraları dinleme fırsatı yakalamamıza olanak tanıması.
Mabel’in orkestrası da mükemmeldi ve şarkıcı ile uyumu çok iyi sağlamıştı.Bir tek görsel zenginliğin azlığı beni şaşırttı halbuki geçen sene sahnede çok farklı koreografilerle zengin dans gösterileri vardı.
Bu sene daha sade olmayı seçmiş Mabel vardı illa bir sebebi diyip geçmek lazım zaten 2 saati geçen performans beni haylice mutlu etti daha önce de dediğim gibi ruhum temizlendi..